Ana içeriğe atla

İyilik

Bazen şehrin tepesine çıkıp uzun uzun şehri izliyorum. Şehrin kalabalıklığını dinliyorum. Yanıp sönen ışıkları görüyorum. İnsanların anlaşılmayan konuşmalarını dinliyorum. Ne kadar da çok insan var. Bu şehrin sokaklarında ne hayatlar yaşanıyor kim bilir? Gökyüzüne bakıyorum ne kadar da tertemizdi bulutlar. Kirli olanlar bizdik.Sahi biz ne vakit bu kadar kirlendik? Kalabalıklar arasında kaybolduğum oluyor bazen. Kötülüğün olduğu dünyada iyiyi bulmak için yolculuğa çıkmışım. Doğruyu aramak ne de güçmüş. Karşılaştığım yollar çıkmaz sokaktan başka bir yer değildi. Yönünü bulmaya çalışırken yorgun düşüyor insan, en sonunda bırakıveriyor kendini yollara. Yollar onu nereye götürürse götürsün o yolun sonunda bir yere varacağına emin. O yollarda türlü zorluklara göğüs gerip hala yoluna devam edebilmek kadar da güzel bişey yok. Kötülerin olduğu dünyada iyi olsan da iyi kalamıyor kimse. İyi olanlarda kayboluyor aralarında. Belki de beni bu yormuştur; iyi kalmaya çalışmak. Bu yüzden her zaman yaptığım gibi herkesten, herşeyden uzaklaşıp kendi köşeme çekiliyorum. Sıkıldım sahte samimiyetlerden. Sıkıldım göstermelik mutluluklardan. Ne diyordu şarkıda 'Söz ettim mavilere içimdeki yaralardan, gökteki yağdı yine yerdekinde yakamoz var.
Bahsetme kimselere, yaramızda kalsın. Sığmadık şehirlere, şiirlere taştık.' Nasıl güzel tercüman oldu hislerime Sevgili Onurcan.
Kim bilebilir ki içimdeki yaraları?Boşver kimse bilmesin. Bilseler de kimse seni anlamayacak. Seni yaralamak isteyen insanlar olacak, yaranı deşmek isteyenler olacak. İşte her zaman yaptığım gibi bütün insanlardan kaçıyorum. Kimin ne söylediğini, konuştuğunu takmaz hale geldim. Beni bu hale insanlar getirdi. Çünkü insanlar görmez yaranı. Kimse senin o yarayı nasıl kapattığını bilmez, anlamaz.
Fakat kalbim o kadar kötülüğe rağmen hala o kadar iyilikle dolu ki. İnanıyorum bir gün herkesin içine iyilik dolacak.
Şunu unutmayın kötülerin olduğu bir zamanda yaşıyorsak eğer, bilmek gerekiyor ki hikayenin sonu daha gelmemiştir. Masalların sonunda da yazıldığı gibi iyiler daima kazanır.

Ama hepimiz biliyoruz ki 'Bazen kötüler bazen de iyiler kazanır. Çoğu zamansa hepimiz kaybederiz!


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yeniden Burada

İşte yine her zamanki yerimdeyim. Güzel Bursa manzarama bakıyorum. Uzun zaman olmuştu şehri böyle uzaktan izlemeyeli. Çok şey değişmiş gibi duruyor buradan bakınca. Tabi en çok da ben.. İnsan her seferinde aynı yerden defalarca kez kırılabilir mi? Kırılıyor işte. İçimdeki inanç ve güven duygusunu kaybettim. Yıllardır hissetmiş olduğum bu hisler peşimi hiç ama hiç bırakmadı. Belkide mutluluğu haketmiyorumdur. Ya da en çok ben hakediyorumdur fakat mutlu olmayı bilmiyorumdur?? Kalbim o kadar kırıkki  ben ise hala o kırık parçaların üstünde çıplak ayaklarla kanaya kanaya yürüyorum. Böyle nasıl anlatsam göğsümün derinlerinde uzun zamandır hareketsiz kalmış bir volkan var, püskürtmeyi bekliyor içindeki ateşi. Ama benim ateşim sadece beni yakıyor. Önceden sık sık yazılar yazardım bu bloga, yazacak şey de bulurdum bütün duygularımı dökerdim. Bu yazmadığım sürelerde her şey içimde birikti. Böylesi daha zormuş insanın konuşmaması. Sahi konuşamamak, anlatamamak, anlaşılmamak ne zor bir şey mi...

Öfke

Yoruldum. Çok yoruldum. Çok üzgünüm. Çok fazla üzgünüm. Kendimi o kadar çaresiz o kadar paramparça hissediyorumki. O kadar yarım o kadar eksiğim ki. Tamamlayamıyorum içimdeki boşluğu. Ağlamak istiyorum bağıra bağıra ne varsa içimde kusmak istiyorum. Anneme babama çok öfke doluyum içimde koskoca bir enkaz bıraktıkları için. Beni bu hale soktukları için en çok onlara kızgınım. Hayata kızgınım. Ben mutlu olmayı bile bilmiyorum. Ben doğru sevgi nedir bunu bile bilmiyorum. Çekirdekten öğrenmez mi bir çocuk huzuru sevgiyi mutluluğu. Ben bunları görmedim ki. Ben evindeki kaostan kurtulmaya çalışan huzuru dışarıda arayan cahil bir çocuktum sadece. Benim kimse elimden tutmadı ki. Kimse yanımda olmadı. Herkes var olduğunu sandı. Ben sağlıklı iletişim kurmayı bile öğrenemedim. Hiç istemediğim asla öyle olmayacağım dediğim ne varsa aynı o karaktere büründüm. Yoruldum. Anlaşılmamaktan. Doğru sevgiyi gördüğümde bile vücudum ters tepki veriyor. Herkese herşeye tepkisel yaklaşıyorum. En çok zararı ken...

KABULLENİŞ

   Anlamadınız! Hiç biriniz gülüşlerimin arkasındaki hüznü görmediniz. Kaçışlarımı anlamadınız. Neden kaçtığımı, neyden kaçtığımı bilmediniz. Ya da farkedemediniz. Belki de bunun için çabalamak istemediniz zaten böylesi de işinize geldi. İçimden hiç birinizle konuşmak gelmedi. Anlatmayı istemedim. Çünkü anlatsam da sadece tek bir saat benimle birlikte üzülecek ah vah edeceksiniz. Sonra hayatınıza devam edeceksiniz. Peki ya ben?    Yoruldum. Hepinizden, herşeyden, herkesten..Neden yorulduğumu anlatmaya bile takatim yok. Üzülüyorum. Sanki hiç bitmeyecekmiş gibi bi acı var içimde. Tarifini yapamadığım, koskoca boşluk bi his.. Daha yirmili yaşlarımın ortasında hayata dair bütün heveslerim yok olmuş. İnsanlığa karşı bütün inancım yok olmuştu. Anlaşılamamak.. meğer anlaşılamamak, diğer bütün o kötü hislerden daha kötüymüş. Bunu kendimi anlatmak için çırpınırken ruhumu parçaladığımda anladım. Beni buralara uzun zamandır getirmeyen şey ne ise uçup gitti. Özlemişim yazarke...