Ana içeriğe atla

YALNIZLIĞIMA SELAM OLSUN!

Yine kendimle baş başa kaldığım anlardayım. Öylece oturdum ne yazsam diye düşünüyorum. Aslında içimde yazıya dökmem gereken öyle çok şey var ki. Nasıl dile getirilir , nasıl anlatılır bilmem.. Derin bir iç çekiyorum ne kadar da fazla yormuş meğerse hayat beni. Neler neler yaşadım her şeye rağmen ayağa kalkabilmişim. Tebrik mi etmem lazım kendimi şimdi ? O zaman tebrik ederim seni Canım Kendim!
Şimdi ben burda hangi cümleyi kursam hislerime tercüman olur ki. Biraz karışık hislerim, hatta karışık kelimesi hafif kalır ben bildiğiniz karmakarışık olmuşum. Beni çıkarabilene helal olsun.

   Haftanın bazı günlerini yürüyüş ve kendimi dinleme günü ilan ettim. Ara sıra boş bulduğum bir kamelya'ya oturuyor etrafı seyre dalıyorum. Sokakta insan kalabalığından başka bir şey yok ha bir de cağğnım sokak hayvanları. Gözlerimi kapayıp öylece dışarısının sesini dinliyorum. Rüzgar üzerime estikçe vücudumun titrediğini hissediyorum. Ama ısrarla hırka giymiyordum. Sıcak rüzgarın bedenimde yarattığı gıdıklanma hissi hoşuma gidiyordu.

   Uzun uzun düşüncelere dalıyordum yine elimde olmadan. Ne kadar garipti insanlar. Anlamsız,samimiyetsiz atılan kahkahalar. Konuşulan konular,sohbetler hiçbiri gerçek değil. Aslında herkes o kadar sahte ki.. Herkes kendisini göstermek istediği şekilde gösteriyor. Hiç kimse olduğu gibi değil. Sahte insanlar arasında ısrarla doğru kalmaya çalışıyordum. Fakat benim de onlardan bir farkım kalmamış. Kimse içimdekileri hissedemesin,olduğum insanı bilemesin diye yalandan attığım gülmeler, hiç bir şey umrumda değilmiş havaları yapmaktan başka yaptığım bir şey yok... Akşam kapımı açıp evime girer girmez ne de boktan bir gündü diyorum. Aynaya bakıyorum kendi kendime konuşuyorum sanki biri varmış da anlıyormuş beni misali. Ama bazen de anlıyormuş gibi bakıyor bana aynadaki yüzüm. Başkalarına anlatınca ne değişiyor ki sanki? Anlamış gibi yapmaktan başka öteye gitmiyor kimse. Kendimi birilerine anlatmaya çalışmaktan o kadar yorulmuş ve vazgeçmiş hissediyorum ki. Beni benden başkasının anlayabileceğini sanmıyorum.Deli diyebilirsiniz. Hanginiz beni anlamak istedi? Ya da bunun için çabaladı? Ben anlattım siz kaçtınız.
Artık yalnızlığıma anlatıyorum herşeyi . Onunla dertleşiyorum. Kimseler gibi de terketmiyor beni. Herkesten uzaklaşıp köşeme çekildim. Sessizlik en güzel sestir duyabilen için.

Sessizliğim bir çığlık gibi duyulsun kulağınıza..

Son söz; burdan YALNIZLIĞIMA KOCAMAN SELAM OLSUN!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yeniden Burada

İşte yine her zamanki yerimdeyim. Güzel Bursa manzarama bakıyorum. Uzun zaman olmuştu şehri böyle uzaktan izlemeyeli. Çok şey değişmiş gibi duruyor buradan bakınca. Tabi en çok da ben.. İnsan her seferinde aynı yerden defalarca kez kırılabilir mi? Kırılıyor işte. İçimdeki inanç ve güven duygusunu kaybettim. Yıllardır hissetmiş olduğum bu hisler peşimi hiç ama hiç bırakmadı. Belkide mutluluğu haketmiyorumdur. Ya da en çok ben hakediyorumdur fakat mutlu olmayı bilmiyorumdur?? Kalbim o kadar kırıkki  ben ise hala o kırık parçaların üstünde çıplak ayaklarla kanaya kanaya yürüyorum. Böyle nasıl anlatsam göğsümün derinlerinde uzun zamandır hareketsiz kalmış bir volkan var, püskürtmeyi bekliyor içindeki ateşi. Ama benim ateşim sadece beni yakıyor. Önceden sık sık yazılar yazardım bu bloga, yazacak şey de bulurdum bütün duygularımı dökerdim. Bu yazmadığım sürelerde her şey içimde birikti. Böylesi daha zormuş insanın konuşmaması. Sahi konuşamamak, anlatamamak, anlaşılmamak ne zor bir şey mi...

Öfke

Yoruldum. Çok yoruldum. Çok üzgünüm. Çok fazla üzgünüm. Kendimi o kadar çaresiz o kadar paramparça hissediyorumki. O kadar yarım o kadar eksiğim ki. Tamamlayamıyorum içimdeki boşluğu. Ağlamak istiyorum bağıra bağıra ne varsa içimde kusmak istiyorum. Anneme babama çok öfke doluyum içimde koskoca bir enkaz bıraktıkları için. Beni bu hale soktukları için en çok onlara kızgınım. Hayata kızgınım. Ben mutlu olmayı bile bilmiyorum. Ben doğru sevgi nedir bunu bile bilmiyorum. Çekirdekten öğrenmez mi bir çocuk huzuru sevgiyi mutluluğu. Ben bunları görmedim ki. Ben evindeki kaostan kurtulmaya çalışan huzuru dışarıda arayan cahil bir çocuktum sadece. Benim kimse elimden tutmadı ki. Kimse yanımda olmadı. Herkes var olduğunu sandı. Ben sağlıklı iletişim kurmayı bile öğrenemedim. Hiç istemediğim asla öyle olmayacağım dediğim ne varsa aynı o karaktere büründüm. Yoruldum. Anlaşılmamaktan. Doğru sevgiyi gördüğümde bile vücudum ters tepki veriyor. Herkese herşeye tepkisel yaklaşıyorum. En çok zararı ken...

KABULLENİŞ

   Anlamadınız! Hiç biriniz gülüşlerimin arkasındaki hüznü görmediniz. Kaçışlarımı anlamadınız. Neden kaçtığımı, neyden kaçtığımı bilmediniz. Ya da farkedemediniz. Belki de bunun için çabalamak istemediniz zaten böylesi de işinize geldi. İçimden hiç birinizle konuşmak gelmedi. Anlatmayı istemedim. Çünkü anlatsam da sadece tek bir saat benimle birlikte üzülecek ah vah edeceksiniz. Sonra hayatınıza devam edeceksiniz. Peki ya ben?    Yoruldum. Hepinizden, herşeyden, herkesten..Neden yorulduğumu anlatmaya bile takatim yok. Üzülüyorum. Sanki hiç bitmeyecekmiş gibi bi acı var içimde. Tarifini yapamadığım, koskoca boşluk bi his.. Daha yirmili yaşlarımın ortasında hayata dair bütün heveslerim yok olmuş. İnsanlığa karşı bütün inancım yok olmuştu. Anlaşılamamak.. meğer anlaşılamamak, diğer bütün o kötü hislerden daha kötüymüş. Bunu kendimi anlatmak için çırpınırken ruhumu parçaladığımda anladım. Beni buralara uzun zamandır getirmeyen şey ne ise uçup gitti. Özlemişim yazarke...