Yine kendimle baş başa kaldığım anlardayım. Öylece oturdum ne yazsam diye düşünüyorum. Aslında içimde yazıya dökmem gereken öyle çok şey var ki. Nasıl dile getirilir , nasıl anlatılır bilmem.. Derin bir iç çekiyorum ne kadar da fazla yormuş meğerse hayat beni. Neler neler yaşadım her şeye rağmen ayağa kalkabilmişim. Tebrik mi etmem lazım kendimi şimdi ? O zaman tebrik ederim seni Canım Kendim!
Şimdi ben burda hangi cümleyi kursam hislerime tercüman olur ki. Biraz karışık hislerim, hatta karışık kelimesi hafif kalır ben bildiğiniz karmakarışık olmuşum. Beni çıkarabilene helal olsun.
Haftanın bazı günlerini yürüyüş ve kendimi dinleme günü ilan ettim. Ara sıra boş bulduğum bir kamelya'ya oturuyor etrafı seyre dalıyorum. Sokakta insan kalabalığından başka bir şey yok ha bir de cağğnım sokak hayvanları. Gözlerimi kapayıp öylece dışarısının sesini dinliyorum. Rüzgar üzerime estikçe vücudumun titrediğini hissediyorum. Ama ısrarla hırka giymiyordum. Sıcak rüzgarın bedenimde yarattığı gıdıklanma hissi hoşuma gidiyordu.
Uzun uzun düşüncelere dalıyordum yine elimde olmadan. Ne kadar garipti insanlar. Anlamsız,samimiyetsiz atılan kahkahalar. Konuşulan konular,sohbetler hiçbiri gerçek değil. Aslında herkes o kadar sahte ki.. Herkes kendisini göstermek istediği şekilde gösteriyor. Hiç kimse olduğu gibi değil. Sahte insanlar arasında ısrarla doğru kalmaya çalışıyordum. Fakat benim de onlardan bir farkım kalmamış. Kimse içimdekileri hissedemesin,olduğum insanı bilemesin diye yalandan attığım gülmeler, hiç bir şey umrumda değilmiş havaları yapmaktan başka yaptığım bir şey yok... Akşam kapımı açıp evime girer girmez ne de boktan bir gündü diyorum. Aynaya bakıyorum kendi kendime konuşuyorum sanki biri varmış da anlıyormuş beni misali. Ama bazen de anlıyormuş gibi bakıyor bana aynadaki yüzüm. Başkalarına anlatınca ne değişiyor ki sanki? Anlamış gibi yapmaktan başka öteye gitmiyor kimse. Kendimi birilerine anlatmaya çalışmaktan o kadar yorulmuş ve vazgeçmiş hissediyorum ki. Beni benden başkasının anlayabileceğini sanmıyorum.Deli diyebilirsiniz. Hanginiz beni anlamak istedi? Ya da bunun için çabaladı? Ben anlattım siz kaçtınız.
Artık yalnızlığıma anlatıyorum herşeyi . Onunla dertleşiyorum. Kimseler gibi de terketmiyor beni. Herkesten uzaklaşıp köşeme çekildim. Sessizlik en güzel sestir duyabilen için.
Sessizliğim bir çığlık gibi duyulsun kulağınıza..
Son söz; burdan YALNIZLIĞIMA KOCAMAN SELAM OLSUN!
Şimdi ben burda hangi cümleyi kursam hislerime tercüman olur ki. Biraz karışık hislerim, hatta karışık kelimesi hafif kalır ben bildiğiniz karmakarışık olmuşum. Beni çıkarabilene helal olsun.
Haftanın bazı günlerini yürüyüş ve kendimi dinleme günü ilan ettim. Ara sıra boş bulduğum bir kamelya'ya oturuyor etrafı seyre dalıyorum. Sokakta insan kalabalığından başka bir şey yok ha bir de cağğnım sokak hayvanları. Gözlerimi kapayıp öylece dışarısının sesini dinliyorum. Rüzgar üzerime estikçe vücudumun titrediğini hissediyorum. Ama ısrarla hırka giymiyordum. Sıcak rüzgarın bedenimde yarattığı gıdıklanma hissi hoşuma gidiyordu.
Uzun uzun düşüncelere dalıyordum yine elimde olmadan. Ne kadar garipti insanlar. Anlamsız,samimiyetsiz atılan kahkahalar. Konuşulan konular,sohbetler hiçbiri gerçek değil. Aslında herkes o kadar sahte ki.. Herkes kendisini göstermek istediği şekilde gösteriyor. Hiç kimse olduğu gibi değil. Sahte insanlar arasında ısrarla doğru kalmaya çalışıyordum. Fakat benim de onlardan bir farkım kalmamış. Kimse içimdekileri hissedemesin,olduğum insanı bilemesin diye yalandan attığım gülmeler, hiç bir şey umrumda değilmiş havaları yapmaktan başka yaptığım bir şey yok... Akşam kapımı açıp evime girer girmez ne de boktan bir gündü diyorum. Aynaya bakıyorum kendi kendime konuşuyorum sanki biri varmış da anlıyormuş beni misali. Ama bazen de anlıyormuş gibi bakıyor bana aynadaki yüzüm. Başkalarına anlatınca ne değişiyor ki sanki? Anlamış gibi yapmaktan başka öteye gitmiyor kimse. Kendimi birilerine anlatmaya çalışmaktan o kadar yorulmuş ve vazgeçmiş hissediyorum ki. Beni benden başkasının anlayabileceğini sanmıyorum.Deli diyebilirsiniz. Hanginiz beni anlamak istedi? Ya da bunun için çabaladı? Ben anlattım siz kaçtınız.
Artık yalnızlığıma anlatıyorum herşeyi . Onunla dertleşiyorum. Kimseler gibi de terketmiyor beni. Herkesten uzaklaşıp köşeme çekildim. Sessizlik en güzel sestir duyabilen için.
Sessizliğim bir çığlık gibi duyulsun kulağınıza..
Son söz; burdan YALNIZLIĞIMA KOCAMAN SELAM OLSUN!
Yorumlar
Yorum Gönder