Bu acı öyle bişey ki anlatması konuşması zor. Özlüyorsun ama elinden bir şey gelmiyor. Rüyanda onu görüyorsun ,gördüğün anda uyanıveriyorsun ve tekrardan onu görebilmek için uykuya dalmaya çalışıyorsun . Ama artık o gitti. O rüyadan uyandın. Onun yokluğunda alkole,sigaraya vermişsin kendini. Dumanı her içine çekişinde dudaklarının arasından çıkan dumanda onu hayal ediyorsun. Sonra o da havayla karışıyor ve kayboluyor. Sonra bir daha yakıyorsun bu sefer daha derin çekiyorsun içine yine nefesinden bıraktığında o dumanda tekrardan onu görüyorsun. Ve yine yok oldu. Bazen onunla aynı gökyüzüne bakabildiğin için bile şükrediyorsun. Onunla aynı şehrin sokaklarını,kaldırımlarını paylaştığın için mutluluk duyuyorsun. Onunla el ele yürüdüğün caddelerden ellerin cebinde geçiyorsun ,tek başınasın ama o yanında. Ne güzel söylemiş şarkıda ''Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar,yeryüzünde sizin kadar yalnızım.
Bir haykırsam belki duyulur sesim
Ben yalnızım,ben yalnızım,yalnızım..''
Şarkılar ne de güzel özetliyorlar hislerimizi değil mi ? Bazen radyoda bir şarkıya denk geliyorsun. Aslında her zaman dinlediğin bir şarkı ama o an öyle hissediyorsun ki o sözler bütün hislerine tercüman oluyor. Zaten şarkıların sözlerine hep üzgün olduğumuz zamanlarda odaklanmıyor muyuz?
Mutlu olduğumuzda sadece şarkının ritmine ayak uyduruyoruz.
İlk zamanlar çok acı çekiyoruz ama zaman geçtikçe o acıya da alışıyor insan. Daha sonra o alışılmışlık hissine bile alışıyorsun. Bir zaman sonra hissizleşiyorsun . Her şey anlamsız gelmeye başlıyor. Sana anlatılanları dinlemiyorsun,sorulan soruları cevapsız bırakıyorsun. Eskiden attığın kahkahaları atamıyorsun. Çünkü herşey anlamsız geliyor. Bütünüyle anlamsız buluyorsun herşeyi . Ama bir gün herşey gerçek anlamına kavuşacak .Bunun inancı ve ümidiyle gökyüzüne bakmaya devam edeceğim..
Yorumlar
Yorum Gönder